Kayıtlar

sol yanağım

  Ben  Sema. 8 yaşındayım. Güzel bir sitede yaşıyorum ailemle birlikte.İki tane de kız kardeşim var benden yaşça küçük. Babam yaşadığımız sitenin peyzaj işlerini yapıyor. İşini çok iyi yapıyor, çok çalışkan benim babam.  Sitemizin bahçesi çimleri, çiçekleri hepsi çok güzel. Görenlerin içi açılıyor.  Benim  gibi bir sürü çocuk var burada. İstediğimiz gibi oynuyoruz. Bazen kavga da ediyoruz. Çocuklar arasında olur böyle şeyler. Hemen düzeliyoruz çözüyoruz sorunumuz ne ise. Bazen de aileme şikayet ediyorlar beni , o zaman annem de babam da çok üzülüyor , kızıyorlar. Bugün yine parkta arkadaşlarımla oynuyorduk. Annem babam kardeşlerim hepsi orada idi .Arkadaşlarımdan biriyle kavga ettik. Ben onun kolunu o benimkini sıktı sonra annesi geldi onun . Annesini görünce ağlamaya başladı. Annesi de bana kızdı. Sen kazandın mı şimdi asıl sen kaybettin dedi bana. Ve gidip bankta oturan babama şikayet etti beni. Babam bi anda geldi ve bana bir tokat attı. Sol yanağıma. çok acıdı.çok.yere düştüm altım
Resim
           Dün pencere kenarına bıraktığım bulgurlarla önce martılar karınlarını doyurdu. Sonra kargalar biraz tırtıkladı. Biraz önce de sığırcıklar geldi. İki tane kuş. Biri yemeye başladı önce, diğeri bekledi. Beriki ilerleyip yer açtıkça, öteki de başladı yemeye. Beş dakika birbirlerine saygılı, sakin bulduklarını paylastilar., İnsanlar gibi değil. Hırs yok, açgözlülük yok. Karınları doğunca çekip gittiler. Kuş beyni deriz oysa. O ""kuş beyinleri"" İle nasıl da sakin, mutlu, saygılı, tok!. Ben bunları yazarken serçeler de geldi. Onlar da yiyip gitti. Hepi topu iki kaşık bulgur, kaç tane kuşun karnını doyuran. Hepsine yetti. Hepsine yeterdi. Hepimize yeter aslında. Kuş başta nasıl programlandıysa öyle yaşıyor, bozulmamış hiç. Hiçbisey girmemiş ailesiyle,dostlarıyla arasına.... Umarım ki biz de ilk emir "OKU"nun idrakinde olarak, okuyarak kâinatı, programlandığımız özümüze dönebilmek için ilham buluruz kıyısından köşesinden .